Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

FETHİYE; PASPATUR ÇARŞISI

Paspatur Çarşısı Eski Kent olarak biliniyor. Yani Fethiye`nin eski yerleşim yeri, şehir bu kentin etrafında gelişmiş. Paspatur Çarşısı`nda aslına uygun olarak restore edilmiş ahşap cumbalı şirin evler var. Paspatur Camiisi 1791`den günümüze kadar gelen, Osmanlı`ya ait en eski yapı. 1891`de inşa edilen Tarihi Hamam da kemerleri ve kubbeleri ile tarihin derinliklerinden günümüze kadar gelen diğer bir eser. Çarşı bu tarihi binaların arasına kurulmuş. Yüzyıllardır akan su çarşının tam da ortasından geçer ve bu çarşıya adını verir; Paspatur Suyu... Bir rivayete göre Fethiye`ye ziyarete gelip de Paspaturun suyundan bir kez içenler Fethiye`den kolay kolay ayrılamaz ya da en az bir kere daha gelirlermiş. Sanırım biz bilmeden bu sudan içtik... Çarşı gezilmeye değer. İlk gittiğim zaman çok hoşuma gitmişti, otantik bir havası var, halı ve kilimler çeşit çeşit renk ve desenleri ile karşılıyor sizi, bir çok hediyelik eşyayı bir arada bulabilirsiniz, özenle yapılmış bir s

EN KIRMIZI, EN YEŞİL VE BİR DE MANTARLAR...YANİ SONBAHAR

Mevsimlerin en güzeli bana göre; herşeyin bitişi, son gibidir, biraz hüzündür belki ama olsun, yeni başlangıçlar için de gereklidir. Doğanın kanunu denir ya işte öyle... Geldi işte yine tüm güzel renkleriyle, hatta neredeyse bitiverecek, hafta sonu uçuşan kar tanelerini görünce üzüldüm, daha vardı sonbaharın bitmesine, daha çok yaprak var renk değiştirmesi gereken. Kış da güzel ama biraz daha seyretseydik birbirinden güzel renkleri. Sonbahar kokusu; biraz soğuk, biraz yeni yanmış odun, biraz kestane, taze ekmekle yenen taze ceviz... Doğa bize görsel bir şölen hazırlıyor, yürüdüğümüz yolları süslüyor, bütün renklerin en canlı halini gözler önüne seriyor, bayılıyorum bu renklere, böyle yollarda yürümeye, fotoğraf çekmeye. Bir de mantarlar var tabii, bu dökülen yaprakların arasından çıkan, çeşit çeşit ... Ama dikkatli bakmazsanız eğer göremezsiniz onları, öyle uyum içindeler ki yapraklar ve ağaç gövdeleri ile... 

NASIL ANLATILIR BAYRAM GÜNLERİ...

İnsanın güne daha bir farklı başladığı, farklı bir mutluluk içinde olduğu Öncesinde yapılan bayram temizliği ile pırıl pırıl olan evlerde huzurla başlayan Bazen de boğazımıza düğümlenen tatlı bir hüzünle sessizce gelen Temiz ve güzel kıyafetler içinde sevdiklerimizin kapısını çalarak geçen Herkesin birbirini daha bir anlayışla karşıladığı, yüzleri terketmeyen tebessümlerle devam eden Sevenlerin birbirine kavuştuğu Ya da seslerini duymak için telefonların açıldığı Sevdikleri yanında olamasa bile düşüncelerinde onlarla olduğu ve onların da düşündüğünü bilerek hayallerimizi süsleyen Görüşmeyeli çok uzun zaman olmuş dostlarla haberleşildiği Ev halkının bir tatlı telaşla hazırladığı bayram kahvaltıları ile başlayan Canımızdan çok sevdiklerimizin ellerini öpmeye, sıkı sıkı sarılmaya hasret kalmayacağımız Uzak uzak yerlerde olmamıza rağmen bayramlaşma ortamı yaratabildiğimiz arkadaşlarımız iyi ki varmış dediğimiz Elde açılmış ev baklavalarının tadına doyulam

BARBUNYA

Barbunya yemeği yapmak çok kolay aslında. Soğan, sarımsak zeytinyağında şöyle bir kavrulur. Küp küp doğranmış patatesler ve havuçlar ilave edilir. Salça eklenir, ıslatılmış barbunyalar ve yeterli miktarda tuz ve su ilavesi ile pişirilir. Bütün bu malzemelerin miktarları zevke göre ayarlanır. Çok az da şeker ilave edilir. Yapımı bu kadar kolay olmasına kolay da bir çok etken var aslında lezzeti arttıran.  Mesela barbunyanın cinsi; çok önemli, özellikle taze barbunya çok çok lezetli oluyor.  Mesela pişirme süresi; bu da damak zevkine göre değişen bir özellik, kimi biraz biraz kıtır olsun ister, kimisi yumuşak olsun. Ben yumuşacık olsun diyenlerdenim ama bu seferki yani resimdeki biraz kıtır oldu. Pişirmek için düdüklü tencereyi kullanıyorum. Sanırım 10 dk daha pişirseydim daha iyi olacaktı.  Ve yanına eşlik edecek yardımcı yemek de önemli. Pilav fena olmuyor. Bu sefer havuçlu pilav vardı barbunyanın yanında... AFİYET OLSUN

ELMALI CRUMBLE YANİ KITIR TURTA

Meyveli, hem tatlı hem ekşi, kıtır hamurlu, pişirmesi kolay, yemesi zevkli bir tatlı... İster büyük kalıpta ister porsiyonluk kalıplarda yapabilirsiniz, ben şimdilik büyük kalıp kullandım. MALZEMELER Hamur kısmı için; 125 gram tereyağ 1+1/4 su bardağı un ½ su bardağı şeker 1 çay bardağı esmer şeker 1 tutam tuz Meyveli kısmı için; 4 tane elma ( ufak doğranmış ) 1 yemek kaşığı un ½ limon suyu ½ çay kaşığı tarçın ½ çay bardağı şeker 1 paket vanilya Önce hamur kısmını yaparak işe başlayalım. Bütün malzemeleri karıştıralım. Tereyağ soğuk olursa daha iyi oluyor. Hamur birbirine yapışmayan dağılan bir hamur oluyor. Kum taneleri gibi. İyice karıştırdıktan sonra buzdolabında bekleyebilir, hatta bir kaç gün bile bekleyebilir, bu nedenle de tatlıyı yapmak kolay oluyor. Hamuru biraz fazla yaparak bir kısmını dolaba ayırabilirsiniz ve canınız tatlı istediğinde evde olan herhangi bir meyve ya da meyve karışımı ile bu tatlıyı kolaylıkla yapabilirsiniz. So