Hayat Mutfakta Güzel

Şeftali bulmak zor olabilir ekim ayında belki ama bu keki sadece şeftali ile yapma zorunluluğu yok... Aynı tarifle, farklı meyveler kullanarak da yapabilirsiniz. Mevsim meyvelerinden ne varsa... Elma da çok güzel olur, mürdüm eriği de... Yumuşamış ve karamelize olmuş meyveler ile yumuşacık bir kek... MALZEMELER   3 tane yumurta 2 çay bardağı şeker 1 çay bardağı sıvı yağ 1 tane limon kabuğunun  rendesi ( rendenin en ince tarafı ile ) Bir tutam tuz 2 çay bardağı süt 1 paket vanilya 1 paket kabartma tozu 2 su bardağı un Karamelize şeftaliler için;   5 tane soyulmuş ve dilimlenmiş şeftali 1 tatlı kaşığı tereyağ ½ çay bardağı toz şeker İlk önce dilimlenmiş şeftalileri tereyağ ve şekerle bir tavada yumuşayıcaya kadar karıştırarak pişirin ve soğumaya bırakın. Yumurtalar ile şekeri iyice çırpın ve diğer malzemeleri de ekleyerek iyice karıştırın. Kek kalıbının altına yağlı kağıt serdikten sonra şeftalileri istediğiniz şekilde dizin. Üstüne hazırladığınız kek hamu

Sebze ve meyveleri mevsiminde yememiz gerektiği konusunda zaman zaman uzmanlar tarafından bilgilendiriliyoruz. Çok haklılar... Vücudumuz da böyle sesleniyor aslında bize, kulak verirsek eğer her mevsim neler istediğini ifade ediyor. Mevsimler de bizler için iyi gelen ve bizi o mevsime hazırlayan yiyecek çeşitlerini sunuveriyor bize... Sonbahar tam bir geçiş dönemi, kışa hazırlanma dönemi... İşte bu yüzden kestaneler, cevizler, fındıklar, çeşit çeşit kabaklar olgunlaşıp, yerlerini alıyor pazar tezgahlarında. Ve iç ısıtan baharatlar, sıcak bitki çayları... Canımız da battaniyelerin altında sıcacık bitki çayları içmek, sıcacık kestane kebablarını ve bol cevizli kabak tatlılarını yemek istiyor. Buz gibi karpuz yemek istemiyoruz ya da soğuk limonatalar içmiyoruz... Baharatlı balkabaklı kek yapma denemeleri de bu yüzden elbette ki... Balkabağı nemli bir doku veriyor keklere. Baharatlar da hoş bir koku ve lezzet. Baharat karışımı ile pişen bu kek, evi de çok güzel kokutuyor,

Belki de yanına başka bir yemek istemeyeceğiniz kadar lezzetli ve doyurucu bir yemek. Közlenmiş patlıcan lezzetini bir kat daha arttırıyor. Ve yapılışı da çok zor değil aslında... MALZEMELER   ½ kg kuşbaşı doğranmış et ( kuzu ya da dana eti, tercihinize göre değişebilir) 1 tane kuru soğan 2 diş sarımsak 2 tane domates 2 tane biber 2 yemek kaşığı tereyağ ya da sıvı yağ 1 yemek kaşığı domates salçası Yeteri miktar tuz Bir tutam karabiber İnce ince doğradığınız kuru soğanları ve sarımsakları tereyağı ya da sıvı yağda yumuşattıktan sonra kuşbaşı etleri de renkleri dönene kadar çevirin. Salçayı, küp küp doğradığınız domatesleri, ince ince doğradığınız biberleri, tuz ve karabiberi de ilave edin. Üstünü geçecek kadar su ekleyerek tencerenin ağzını kapatın ve kısık ateşte yaklaşık bir saat yavaş yavaş pişirin. Beğendi için;   2-3 tane közlenmiş patlıcan 1 yemek kaşığı tereyağ 2 yemek kaşığı un 1,5 su bardağı süt ½ su bardağı rendelenmiş kaşar Yeteri kadar tuz

Sonbaharın başlangıcı eylül ayını kaçırdım... Sararan yaprakları seyrederek kaçırdım hem de... Bir anda bitiverdi... Okul kokan, soğuk kokan eylül ayını seviyorum ben. Sarıdan kızıla kadar tüm renklerini seviyorum. Ağaçların üstünde düştü düşecek gibi duran yaprakları seviyorum. Yağmurları da var hafif üşüterek yağan, onları da... Ve gökkuşakları var her seferinde ilk defa görüyormuşum gibi sevindiren. Bu renkler arasında fotoğraf çekmesini de, çektiklerime uzun uzun bakmayı da seviyorum... Bir de sincap yakaladıysam... Ağaçlardan ansızın düşen at kestanelerini, palamutları, süzülerek inen yaprakları da...   İncirini, taze cevizini...   Yazın bittiğine üzülmemem bu nedenledir. Güzeldir eylül, ekim... Leylak rengi açılıp, halı gibi serilmiş sıklemenleri de var yaz sonunda bizi karşılayan... Aşure yapılınca daha da bir güzel oldu bu sonbahar. En çok da bu aya yakışıyor sanırım aşure.  Yapabildiysem ne mutlu, şükür diyorum...