Hayat Mutfakta Güzel

Mutfak sürprizlerle dolu bir yer... Her an güzel bir koku yayılabildiği gibi çok kötü bir yanık kokusu da burnunuza gelebilir... Ya da bir eyvah sesi ile birlikte kırılan bir tabak... Özenerek hazırladığımız ve elimizden kayarak düşen güzel bir tabak yemek... Zaman zaman hepimizin başına gelir böyle aksilikler... Kazalar... Ya da fırında gözlediğiniz ama kabarmayan, çok güzel kabarıp bir anda sönüveren kekler... Tutmayan yoğurt da bunlardan bir tanesi mesela... Her zaman aynı şekilde mayaladığım yoğurdun saatlar sonra hala süt gibi kaldığını görünce canım sıkıldı tabii ama dur bakalım dedim kendi kendime ve dolaba kaldırdım. Tutmamış yoğurttan ne yapılabilir derken lor peyniri olabileceğini okudum ve yoğurdun tutmamış olmasına sevinerek hepsini bir tencereye boşalttım sonra da karıştırarak kaynatmaya başladım. Kaynayınca yavaş yavaş peynir topakları olmaya başladı ve tencereyi ocaktan alıp ılımasını bekledim. İnce delikli bir süzgeçin üstüne bir tülbent koydum ve peynirli ka

İtalya’da Cenova’dan sonra sahil kıyısında yer alan Cinque Terre; beş küçük köyün sıralanmasıyla oluşmuş. Kuzeyden güneye doğru; Monterosso al Mare, Vernazza, Corniglia, Manarola ve Riomaggiore olarak sıralanıyor bu köyler. Kıyılardan yamaçlara doğru sıralanmış evlerden oluşuyorlar. UNESCO tarafından 1997 yılından itibaren Dünya Mirası kabul edilmiş ve koruma altına alınmış. Çok çok eski zamanlarda arabalarla ulaşımın yapılamadığı, sadece denizden teknelerle ulaşılan, sarp, engebeli, denize bakan uçurumlarla dolu bir kıyı şeridi. Şimdilerde trenlerle ve arabalarla ulaşımı elbette kolay. Daha çok trenlerin kullanıldığı ulaşım yolları tercih ediliyor. Her köyde sırayla inip, gezip diğer bir köye gitmek için tekrar trene binerek gezinizi tamamlayabilirsiniz. Tren yolları kıyı boyunca uzanan yüksek dağların içinden geçiyor bu nedenle yolculuk sırasında uzun uzun tünellerden geçiliyor. 25 Ekim 2011 tarihinde yaşanan sel ve toprak kaymasında büyük bir hasar görmüş...

Hepimizin bildiği, yapılışı çok basit, evde olan basit malzemelerle yapılan bir salata... Ama çok lezzetli bir salata... Lezzeti basitliğinden mi yoksa çabucak hazırlanan çay sofralarının vazgeçilmezi olduğundan mı bilmiyorum... Bir de soğumadan ılık ılık yenirse daha bir lezzetli olur... Taze nane, dereotu, fesleğen, maydanoz   yaprakları biraz irice doğranır, kuru soğan da iri doğranır ve haşlanıp, doğranmış patatesler ile karıştırılır. Zeytinyağ, tuz, karabiber ilave edilir ve bolca limon suyu ile karıştırılarak servise hazır hale gelir... Farklı baharatlar ve farklı soslar da ilave edebilirsiniz... Bizi bekleyen güneşli günlerde, taze fesleğen ve nanenin kokusuyla birlikte, zevkle tüketebileceğimiz bir lezzet... AFİYET OLSUN

Kandil günleri ve helva kokusu... Nedense ikisi birlikte yer bulur benim gönlümde... Güzel kavrulmuş bir helva kokusunun bütün eve dağılması tatlı bir huzurdur böyle günlerde... Ve paylaşabiliyorsak birileri ile daha bir mutlu olur gönüller... MALZEMELER 1,5 su bardağı irmik ½ su bardağı sıvı yağ 1 su bardağı sıcak su 1 su bardağı süt 1 su bardağı şeker 200 g peynir ( dil peyniri ya da mozarella ) Önce peynirinizi ufak parçalar halinde doğrayın ve bir kenarda bekletin. Peynir tuzsuz bir peynir olmalı. Kavurmaya uygun bir tencereye yağı ve irmiği alın ve orta ateşte karıştırarak kavurun. Mısır irmiği ya da buğday irmiği farketmez, her ikisi de güzel oluyor. Kavurma işlemini sabırla yapmanız gerekiyor. İrmiklerin rengi çok fazla koyu hale gelmezse iyi olur. Renk değişimini anlamak için kavurmaya başlamadan önce çay kaşığının ucuyla beyaz bir tabağın üstüne bir miktar irmik alarak ve bu işlemi ara ara tekrarlayarak irmiklerin renk değişimine göre nasıl kavrulduğunu