Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KAT KAT GÖZLEME

Ne de güzel olur yemesi, çok severim. Mutfakta yemek yaparken siz de birilerini hatırlayıp eskilere doğru şöyle bir gidip gelenlerden misiniz. Her tarifinizin yanında parantez içine yazılmış bir isim varmı o tarifi aldığınız kişiye ait, olmasa da hatırlar mısınız tarifi aldığınız o arkadaşınızı, komşunuzu, dostunuzu. İşte ben mutfakta bir şeyler yaparken çoğu zaman hatırlarım birilerini, tariflerimin kenarlarında bir isim vardır genellikle, bir kekte, bir kurabiyede hatırlarım arkadaşlarımı, düşünürüm onlarla geçirdiğim güzel zamanları. Bazılarından haber alamadığım için kimbilir nerelerdedir diye düşünürüm özlemle, haberdar olduklarımın da kulakları çınlıyor mudur acaba diye merakla. Gözleme de öyle bir tarif işte benim için. Yan komşumun  lezzetli gözlemelerini yemek çok güzeldi... Kulakları çınlasın... Yapıldıkca basit gelmeye başlayan bir tarif. Malzemesinde çok fazla bir şey yok; un, tuz, su ve aralarına sürmek için zeytinyağ... Miktarını kendiniz ayarlayarak

HAYAT MUTFAKTA GÜZEL 1 YAŞINDA

Bir yıl oldu. Olur mu, yapabilir miyim, nasıl olur derken bugün tam bir yıl oldu. Son yıllarda kafama bir şey takıldığında google hemen yardımıma koşuyor. Cilt cilt ansiklopediler gibi hemen cevaplamaya hazır. Siz yeter ki doğru bilgilere ulaşmayı bilin. Bu sayfalarda da bir çok cevaplar buluyorum sorularıma. Böyle böyle bilgiler öğrenmeye devam ederken dikkatimi çekmeye başladı bloglar... Baktım ki cevaplarımın çoğunu o sayfalarda okur olmuşum. Sonra bir çoğunu; aklıma yatanları, mantıklı gelenleri, doğru bilgi verdiklerine inandıklarımı, gözüme hitap edenleri, ilgi alanlarımla ilgili olanları takip etmeye ve onlarda bir çok şey öğrenmeye başlamışım. Güvendiğim bir çok blog var, insanların kendi deneyimlerini anlattığı ve herkese yol gösterecek bir çok blog... Ve sonunda dedim ki kendi kendime, ben de yazsam, yaptıklarımı böyle bir ortamda paylaşsam ve bu bahaneyle biriktirip bir kitap için ufak ufak adımlar atsam. Derken bir bakmışım benim de bir bloğum var... Kendi

PIRASALI SALATA

Sebzeleri çiğ yer misiniz ya da hiç denediniz mi bilmem ama ben sebzeleri çiğ yemeye bayılırım, sanki onların yararlarından daha çok faydalanıyormuşum gibi gelir bana... Pırasayı hiç denediniz mi salatalarda çiğ olarak, hatta brokoliyi... Pırasayı, brokoliyi ufak ufak doğrayın, lahananın göbek kısmını da ilave edin, tabii bolca maydanoz, dere otu ve nane doğramayı da ihmal etmeyin. Sonra bir miktar buğday haşlayın ya da haşlanmış buğdayınız varsa hemen ilave edin. Tuzunu attıktan sonra balsamik sirke, hardal, limon suyu ve zeytinyağından oluşmuş sos karışımını üstüne dökün ve salatanızı sebzelere zarar vermeden dikkatlice karıştırın. Sadece zeytinyağı ve limon karışımını da kullanabilirsiniz sos olarak, damak tadınıza bağlı. Pırasayı bütün salatalarınıza doğramanızı tavsiye edebilirim, soğan gibi... AFİYET OLSUN

HAYAT ÇOCUKLARLA DEVAM EDER...

Bütün çocuklar güzeldir, bütün çocuklar özeldir... Bu nedenle özel şeyleri hak ederler. Ailemizin devamını sağladıkları gibi bir ülkenin geleceğinin de temellerini oluşturur çocuklar.   Güzel günler yaşarlarsa eğer geleceği güzel hayal ederler. Yeni nesil onların gülen yüzleri ile yükselir. Her konuda olduğu gibi Atatürk bunun da yıllar yıllar öncesinden farkına varmış ve bütün çocuklara geleceğimizin ümitleri olduklarını  hatırlatmak için, hiç bir ülkede olmayan bir milli bayramı armağan etmiştir;  23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI Biz bu 23 Nisanlarla büyüdük. Her 23 Nisan ayrı bir çoşkuydu bizim için. Renkli kıyafetler içinde ezberlediğimiz şiirleri okumak ayrı bir heyecandı. Televizyonlarda 23 Nisan Çocuk Bayramı Şenliği`ni seyretmek benim için büyük bir zevkti. Dünya ülkelerini tanımaktı, farklı dilleri konuşan çocukların varlığını öğrenmekti ve ne olursa olsun, hangi ülkeden olursa olsun bütün çocukların elele tutuştuğunun resmiydi 23 Nisanlar... Her 23 Ni

RHUBARBLI VE ÇİLEKLİ CRUMBLE KEK

Her sene bu mevsimde, yani yaza doğru marketlerde ve pazarlarda sıkca gördüğüm bir bitki. Rhubarb, Işgın ya da Ravent diye biliniyor. Kökleri ilaç yapımında kullanılıyormuş. Yapısında Tanen var, tadı hem acı hem tatlı. Ülkemizde Doğu Anadolu Bölgesi`nde yetişiyor. İştah acıcı, az yendiğinde ishali kesen, çok yendiğinde ise müshil etkisi var. Mide ve bağırsak gazlarını giderici bir özelliğe sahip. Sıtma ve siroz için faydalı. Ama Hemoroidi olanlar ve hamileler için sakıncalı bir bitki. Bunlar bitki hakkında okuyup öğrendiklerim. Beni etkileyen bitkinin görünüşü, rengi…Buralarda çok kullanılıyor olması da dikkatimi çeken diğer bir yanı; tartlarını özellikle çok görüyorum her yerde. Bu tartlardan bir kere yemiştim ve tadı çok güzeldi. Bu bitkiden ben de bir şeyler yapmalıyım derken kendimi tarif ararken buldum ve Lezizsofralar   blogundaki tarifi yapmaya karar verdim. Kendimce ufacık değişiklikler yaptım ve kendisine çok teşekkür ediyorum. Biz beğendik ve meyvelerini değ

NİSAN YAĞMURLARI

Hemen öyle sevinmeyin yaz geliyor diye, ince kıyafetlere geçmeyin öyle tiril tiril, nisan yağmurları var daha, bardaktan boşanırcasına, yoksa eğer şemsiyeniz adamakıllı ıslatanı, olsa da farketmez, paçalardan yukarı doğru çıkar yağmur suları, farklıdır bu nisan yağmurları... Bir anda kararıverir gökyüzü, sabahtan yapılan parkta yürüyüş ve piknik planları ertelenir ertesi güne, yağan yağmuru camın önünden seyretmek kalır biraz hüzün, biraz da hasretle... Tatlı tatlı soğur hava kıştan kalan soğukları tüketmek istercesine. Hırkalar  alınır omuzlara ama giymek istemeyiz, öylesine eğreti... Bıktık ya bütün kış giymekten onları kalın kalın.  Kızmam gene de sicim gibi yağan bu yağmurlara, ağaçların açtığı o güzelim çiçekler nasıl dökülür sonra, kendi başlarına olmaz, dökülsünler ki meyveye dönüşsün tomurcuklar, yaz meyveleri için sabırsızlanıyoruz ya, sabrederiz bu yağmurlara da... Herşeyi temizler, alır götürür bu yağmurlar, camdan seyrettikce tatlı bir mutluluk dolmaya başlar içim

LORLU KURABİYE

Mutfağımda her zaman kurabiye olsa hayır demem. Tazeliğini uzun süre koruyan, zaman geçtikçe de lezzeti artan kurabiyeler, tatlı veya tuzlu farketmez. Şöyle içiniz ezildiğinde hemen bir tane ağzınıza atıverseniz güzel olmaz mı... Bence çok güzel olur. İşte bu kurabiyeler de böyle, tadı durdukça güzelleşiyor ve uzun süre bayatlamadan duruyor. MALZEMELER 3 tane yumurta ( bir yumurtanın beyazı üstü için) 1,5 su bardağı şeker 400 g lor peyniri 1 çay bardağı sıvı yağ 2 paket kabartma tozu 2 tane portakalın kabuğunun rendesi ( isterseniz ) Aldığı kadar un, yaklaşık 4 su bardağı Üstü için; 1 tane yumurtanın beyazı Bir miktar toz şeker Bir yumurtanın beyazını ayırarak bütün malzemeleri karıştırın, sert bir hamur olmayacak, biraz yumuşak oluyor, ellerinize yapışan bir hamur oluyor, bu nedenle endişelenmeyin. Ne çok sert  ne de çok yumuşak... Elde ettiğiniz hamuru yarım saat buzdolabında dinlendirin. Sonra yuvarlak şekiller vererek tepsiye dizin. Şekil verirken