Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

UNSUZ MİNİK KEKLER

Unsuz kek tarifini paylaşmıştım sizlerle, aynı tarif işte... Bu sefer minik kekler halinde yaptım, bir lokmalık olsun istedim... Minik minik yumuşak kekler oldular... İkram etmesi de yemesi de kolay oldu... Süslemesini frambuazlarla ve pudra şekeri ile yaptım ama siz daha farklı meyvelerle de yapabilirsiniz hatta krema ile... Ben bir sonraki denemeyi kremalı yapmayı düşünüyorum... Unsuz, şekeri az, yağı az... Yani hafif bir kek... Düşünmeyin yapın derim... MALZEMELER   6 tane yumurta akı ¼ su bardağı şeker 6 tane yumurta sarısı 170 g bitter çikolata ( erimiş ) 2 yemek kaşığı mısır nişastası 1 yemek kaşığı sıvı yağ Önce çikolatayı eriterek başlayabilirsiniz keki yapmaya. Benmari usulü eritebilirsiniz; içi su dolu bir kabın içine koyacağınız başka bir kabın içine çikolatayı parçalara ayırıp koyun ve alttaki suyun ısınmasıyla yavaş yavaş karıştırarak eritin çikolatayı. Ya da küçük bir teflon tavada kısık ateşte karıştırarak da eritebilirsiniz ufak parçalara ayır

KARIŞIK MANTAR KAVURMA

Eylül geldi, sonbahar başladı... Mantarlar yavaş yavaş çıkıyor... Market reyonlarında ve pazarlarda yerlerini alıyorlar artık... Beyaz kültür mantarlarını her zaman görüyoruz, benim asıl sevdiklerim diğer mantar çeşitleri... Hani özellikle bahar yağmurlarından sonra çıkıveren mantarlar... Mis gibi kokarlar... Ama çok çok dikkat... Bilmeden toplamayalım derim... Uzmanlar tarafından toplanmış olanları yemeyi tercih ederim, diğerlerini sadece seyrederim... Çeşit çeşit mantarı bir arada bulmuşken fırsatı değerlendirmek istedim... Çünkü zamanı çabuk geçiyor... Yapılması gerekenler çok basit sadece malzemelerin ne kadar olması gerektiğine karar vereceksiniz, bol domatesli mi yoksa bol sarımsaklı mı ... Ya da sadece soğanlı da yapabilirsiniz, bolca soğan doğrarsınız ve tuz... Böyle olunca mantarların tadını daha iyi hissedersiniz... Ben bu sefer domatesli, biberli ve sarımsaklı olsun istedim... Soğanları, domatesleri, biberleri ve sarımsakları ayıkladım, yıkadım ve doğra

SEVİLMEZ Mİ EYLÜL...

Yeni açılan kalem kokusunu severim... Yeni kitap kokusunu da ve yeni bir defterin ilk sayfasına yazı yazmayı da... Öğrenciliğimin üstünden uzun yıllar geçmesine rağmen hem de... Ve bu yüzdendir bir yanım hala o günlerimde yaşıyor sanırım. Sorsalar bana; seni geçmiş yıllara götürsek nereye gitmek istersin diye hiç düşünmeden cevap veririm; ilkokul yıllarıma, ortaokul yıllarıma, okulların ilk açılış günlerine diye... Eylül ayını sevme sebeblerimden biri de budur... Eylül ayı yeni açılmış kalem kokar burnuma, sınıf kokar, defter kokar... Okula yeni başlayan bir öğrencinin minik kalbinin heyecanını hissediveririm bazı anlar... Bilirim ki şimdi çok kalabalıktır okula doğru giden yollar. Minik ellerden tutmuştur anneler, babalar... Çocukların gözlerinde merak dolu, heyecan dolu, korku dolu bakışlar... Öylece hızlı hızlı yol alırlar... İlk senesini geçmiş olanlar biraz daha rahat olmalarına rağmen onlarda da vardır tatlı bir heyecan, onların heyecanına bir de özlem karı

EŞİMDEN SEBZELİ OMLET

Bitmeyecek gibi başlar her tatil... Ve sanki ilk defa tatile çıkıyormuşum gibi hissederim kendimi her seferinde... Tatildeyken unuturum kışın yaptıklarımı, tatil sonrasında yapacaklarımı... Saati kurmak, ertesi günü planlamak, zamanı sorgulamak gibi kavramlar yok oluverir tatilde... Alışkanlıklara biraz da olsa ara verilir... İhtiyacımız var belki de böyle bir zamana... Mekan değiştirmek değil ille de, yapılanları değiştirmek biraz biraz... Eve bir sakinlik çöküyor tatilde, kimsenin saatle işi olmayınca, herkes rahat... Gerçi her tatilin de koşuşturmacası başka olur ama o da eğlenceden sayılır... Ama mutfak için aynı şeyleri söylemek sanırım doğru olmayacak. Herkes evde olunca ve zaman sıkıntıları olmayınca mutfakta oyalanmak için can atıyor. Bulunan tarifler uygulamaya geçiriliyor ya da kafadaki malzemeler tencerede buluşturuluyor... Fena da olmuyor hani... Masada hazır duran bir yemek elbette mutluluk sebebi... İşte bu bir tabak sebzeli omlette olduğu gibi... Eşi