Sonbahar yavaş yavaş giderken tatlı serinliğin yerini artık üşüten soğuklar almaya başladı. Sonbahar güzeldi bu sene... Renk renk yapraklarıyla bol bol seyrettirdi bize kendini... Önce ağaç dallarında seyrettik, sonra da yerlerde... Uzun bir zaman üstünde yürüdük sarıdan kırmızıya kadar geniş bir renk cümbüşünün içinde. Fazla yağmur da yağmadı bu sonbahar... Seyretmek ne keyifliydi seni sonbahar... Renklerin ne güzeldi... Ve artık çorba zamanı... Sıcacık, kokusu evi saran, içimizi ısıtan çorbalar. Kestane çorbasını denediniz mi? Kestane çok sevilir bizde... Kebab olarak yapılır... Haşlamasını da çok severim, taaa çocukluğuma giderim yerken ama şimdilerde neden yapmadığımı bilmiyorum. Annem daha çok haşlayarak pişirirdi kestaneyi... Biz de kabuklarını zor zahmet soyarak yerdik tatlı tatlı. Annem soyduğu zaman daha güzel olurdu tabii... Soba olduğu için kebabı da sobanın üstünde yapılırdı. Çıtır çıtır, sıcacık, mis gibi... Çorbasını da denedim... MALZ...