Bahar
çorbası demek geldi içimden...
Baharı bekliyoruz
ya dört gözle gelsin diye, nazlanıyor bu sene bahar. Havalar hala soğuk ve bir
de yağmur var buralarda, başladı yağmurlar her sene olduğu gibi ama bu sene
soğuk da var beraberinde. Evde battaniyeler, şallar hazır konumda, üşümekle
üşümemek arası yani...
Tabiat uyanmak
istiyor ama uyanamıyor, tıpkı bizim gibi...
Bu aralar sabah
uyanmak zor, birşeyler yapmak zor, hele evle ilgili temizlik olayları çok zor.
Otursam saatlerce kalkmadan yerimden ya da sabah daha geç uyansak. Sabah erken
kalkmayı alışkanlık haline getirmiş ben bile uyumak istiyorum geç saatlere
kadar, dışarıda zaten yağmur ve karanlık bir hava...
Kalkıyoruz gene
de kendimizi zorlayarak ve diyoruz ki yağmur yağıyor gene...
Tamam öğrendim artık,
mevsimler böyle geçiyor bir diğerine ama insanız işte her zaman bir şekilde
sıkılacak bir şey buluveriyoruz; bahar gelmedi, bu yaz çok sıcak oldu, bu kış
çok soğuk geçti... Böyle böyle geçiyor mevsimler, farkında değiliz, aslında her
mevsim yerli yerinde ve zamanında
geçiyor, hatırlasanıza nice 23 Nisan yağmurlu geçti yıllarca, hatta kar bile
yağdığı zamanlar var. Çiçeklenmiş meyve ağaçlarının donup meyvelerini
veremediği zamanlar var. Bazen değişiklikler oluyor tabii ama gene kış
kışlığını yapmadan, mart kapıdan baktırmadan, bahar çiçeklerini açmadan
geçmiyor. Ve tabii ki bahar yağmurları olmadan da olmuyor.
Ankara’yı bilirim
bahar yağmurlarında, her sene aynı şeyler yaşanırdı, kış sıkıcı geçer ve mart
bitince, havalar da biraz ısınınca hemen yaz geldi sanırdık. Kalın kıyafetler çıkarılır,
özlenen ince kıyafetlere geçmek isterdi
herkes. Tam da bu zamanda başlardı bahar yağmurları Ankara’nın. Yağdı mı iyi
yağardı, yollar dolar, bozulan arabalar kenara çeker, hareket halinde olan arabalar da bol bol su sıçratır, insanlar karşıdan karşıya geçmek
için iki kaldırım arasına aralıklarla yerleştirilmiş parke taşlarının ya da yol
boyundaki bir dükkan sahibinin uzattığı uzun bir kalasın üstünden geçmek
zorunda kalırdı ama nafile, ayakkabılar, çoraplar, pantalon paçaları su içinde
kalırdı, yağardı bazen bir anlık ve sonra pırıl pırıl bir güneş. Bazen bu bir
anlık yağmur öncesinde açardı güneş, kimse inanmazdı yağmur yağacağına, kızgın
ve parlak güneşin arkasından bulutlarla dolardı gökyüzü. Belki
sizler de bilirsiniz genelde akşam saatlerinde yağan bu bahar yağmurlarına memur
ıslatan adı da verilir tam mesai bitimi saatinde olduğu için...
Yağmuru, soğuğu,
pırıl pırıl güneşi derken zamanı da alıp götürüyor mevsimler. Bu nedenle
takılmayalım yağmurlara, yağmurlar görevini yapıyor, yağıyor ve toprağı
suluyor...
Bize de yağmuru
ve onun beraberinde getirdiklerini gözlemek düşüyor. Tomurcukları seyretmek
mesela... Her gün yanından geçip gittiğiniz bir ağaç varsa eğer izleyin onu,
şimdi tam zamanı, tomurcuklarını, nasıl açmaya çalıştığını, bir tomurcuğun
nasıl bir çiçeğe ve meyveye dönüştüğünü gözlemleyin. İnanın hiç vaktinizi
almaz, zaten yolunuzun üstü, bir bakış atmak yeterli...
Gözüme
kestirdiğim ağaçlarım var benim ve onları gözlüyorum her mevsim, şimdi
tomurcuklandılar, bazıları dayanamadı açmaya başladılar bile...
Bu düşünceler
içinde mutfağa girip de çorba yapılırsa ve kullanılan sebzeler de bahar
sebzeleri olursa, çorbanın adı bahar çorbası olur dedim kendi kedime...
Bahar
tomurcukları, meyveleri ve sebzeleri ile yavaş yavaş gelirken bahar gibi bir
çorba size...
MALZEMELER
2 yemek kaşığı
zeytinyağ2 yemek kaşığı un
4 su bardağı su
2-3 tane ayıklanmış enginar
3-4 tane kuşkonmaz
3-4 tane havuç
1 tane kuru soğan
Bir tutam dereotu ( ince doğranmış )
2 diş sarımsak ( rendelenmiş )
Dereotu ve sarımsak
hariç diğer sebzeleri ufak dilimler halinde doğrayın. Unu ve zeytinyağını bir
tencereye alın ve çok az kavrulacak şekilde kavurun ve suyu ilave edin, aynı
zamanda da unun topaklanmaması için çırpıcıyla karıştırın. Doğradığınız
sebzeleri ilave edin ve kaynayıncaya kadar karıştırın. Kaynamaya başlayınca
ateşi kısın ve kendi halinde sebzelerin pişmesini bekleyin. Sebzeler
yumuşayınca blendırdan geçirin ve tuzunu atın, suyunu zevkinize göre
ayarlayabilirsiniz. Eğer koyu geldiyse biraz daha su ilave edebilirsiniz ya da
tam tersi biraz daha kaynatabilirsiniz. Pişirme işlemi bitince, rendelenmiş 2
diş sarımsağı ve ince doğradığınız dereotlarını çorbaya ilave edip servis
yapabilirsiniz.
AFİYET OLSUN
Ellerinize sağlık,çok güzel bir çorba olmuş..nefiss..
YanıtlaSilSıcacık nefis bir çorba gibisi var mı,ellerine sağlık
YanıtlaSilçok teşekkürler...
SilCanim arkadasim, gorusemedik bugun :(
YanıtlaSilKuşkonmazlar bilendırdan gecınce dağılıyor mu yoksa kılçiklı mi kalıyor?
Tadını merak ettım...
Sevgıler, mucuklar...
görüşürüz :))
Silkuşkonmazların kılçıkları kalmadı ama benim kullandıklarım körpe ve ince olanlardı, kalın olanlar belki tam olarak dağılmayabilir.
Mutlu günler diliyorum...
Ahh o sabahları uyanamamak bende hep var..Ne zor uyanmak:(((
YanıtlaSilBu havaalrda içilebilecek nefisss bir çorba..
Ellerine sağlık canım:)
sanırım artık havalar değişiyor, uyuşukluk halinden kurtulmak yakındır :))
Silçok teşekkür ederim, sağlıklı ve mutlu günler diliyorum...
çok besleyici bir çorba olmuş,kuşkonmazı severim eminim tadı da öyledir.eline sağlık..
YanıtlaSilhem besleyici hem de doyurucu bir çorba oldu, tavsiye ederim...
Silçok teşekkürler...
çorba şifalı resimde çok cici ellerinize sağlık...
YanıtlaSilçok çok teşekkür ederim...
SilBahar aylarını çok seviyorum. Bahsettiğin, ağaçların yavaş yavaş tomurcuklanıp, bahara ayak uydurmaya başlamasını hemenhemen her gün seyrediyorum. Ankara da Ümitköyde oturuyorum ve neredeyse her gün yürüyüşe çıkıyorum. Birçok ağaç arkadaşım var.:)
YanıtlaSilBu arada aslında ben güneşli bir güne uyanmak kadar yağmurlu bir güne uyandığımda da çok mutlu oluyorum. Çünkü bu havalarda kndimi farklı bir boyutta ve duygular içindeyken buluyorum...
Çorba adını bence çok doğru almış:)
Ellerine sağlık canım. Mis gibi tam bahar çorbası...
Sevgiler...
Seninle şimdi karşılaşsak ve konuşmaya başlasak, sabahlara kadar konuşacağımız bir çok ortak konu olur diye düşünmekten alamıyorum kendimi :))
SilAnkara bir ortak nokta mesela...
Ben de hergün ı saat yürüyorum, ağaçlarım var hergün bakmadan geçemediğim...
Mutlu ve sağlıklı bir hafta sonu diliyorum...
Biz burda baharı atlayıp hemen yaza geçiyoruz.
YanıtlaSilVe bu da beni üzüyor aslında.
Doya doya baharı yaşamak varken,birden aşırı sıcaklarla yüz yüze gelince insan,ister istemez sitem edesi geliyor:)
Hayırlısı olsun,sağlık olsun napalım:)
Ama çorba harika, enfes,çok seveceğim cinsten.
Ellerine,emeğine sağlık canım.
Şifa olsun inşAllah..
baharı doya doya yaşamayı ben de seviyorum, şimdi çiçekler yavaş yavaş açıyor, Nisan benim ayım :))bu nedenle daha çok seviyorum ilkbaharı sanırım...
SilÇok teşekkür ederim,
Mutlu ve sağlıklı bir hafta sonu diliyorum..
Elinize sağlık enginarı çok severim çorbasını denememiştim denenmek üzere not alıyorum sevgiler
YanıtlaSilbence deneyin değişik bir lezzet, şimdiden afiyet olsun...teşekkür ederim...
SilSofranın kraliçesi çorba nede güzel olmuş eline sağlık canım sıcak severim ben soğumasın hemen içilesi çorba
YanıtlaSilo zaman buyurun sıcak sıcak afiyet olsun :))
Silçok çok teşekkürler...
Sağlıklı tariflere bayılıyorum.Çok beğendiğim bir çorba olmuş,aklıma gelmezdi.Kesinlikle denemeliyim,elinize sağlık.
YanıtlaSil