Ana içeriğe atla

FONDUE VE RACLETTE

İSVİÇRE`NİN PEYNİRLERİNE BİZİM SOFRAMIZDAN DEVAM...
Yazmıştım, peynir ülkesi diye... Bu peynirlerin tüketilme şekillerinden birisi fondue, İsviçre`nin Fribourg bölgesinde Alplerin yaylalarında yaşayan çobanların bulduğu yazılmış bir çok kaynakta. Kalan peynirlerin bayat ekmeklerle tüketilmesi ile bulunmuş bu damak tadı. Sonraları da ekonomik ve besleyici olması nedeni ile yavaş yavaş yayılmış. Fondue için iki temel peynir kullanılır; Gruyère ve Emmantel. Tabii farklı bölgeler için farklı tarifler uygulanmaya başlamış zamanla...
Bu peynirlerin tüketim şekillerinden bir diğeri de raclette;
İsviçre`nin Valais bölgesinin peynirleri ile yapılmaya başlanmış ilk zamanlar. Peynirin ateşte eritilmesi gerekiyor. Bunun için de zamanla çeşitli aletler geliştirilmiş ve peynir yalnız bırakılmayarak çeşitli garnitürler ile renkli sofralar hazırlanmış. Böylece arkadaş sohbetleri eşliğinde soğuk kış akşamlarını eğlenceli hale getiren bir yemek alışkalığı haline gelmiş.
Bizim evde de bu peynirleri sevenler olunca bu damak tadından mahrum olmamak gerektiği için biz de zaman zaman  yapar olduk bu eğlenceyi. Aslında benim de hoşuma gidiyor, hazırlık yapmak gerekmiyor, her şey masa başında olduğu ve bütün bunlarla eşim ilgilendiği için bana da  rahat rahat oturmak kalıyor, eşimin ellerine sağlık.
Raclette yapabilmek için bu şekilde özel ızgaralar var, sanırım Türkiye`de de gördüm... Elektrikli olan bu ızgaralar ısıtılıyor ve raclette peynirleri  küçük pişirme kaplarına yeleştirilerek eriyene kadar bekleniyor.
Bu arada  haşlanmış küçük patatesler, çeşitli turşular, arzuya göre kurutulmuş etler ya da pastırma, ızgara mantarlar gibi çeşitli garnitürleri de masada hazır bulundurabilirsiniz.
Peynirler pişince patateslerin üstüne döküp afiyetle yiyebilirsiniz.
































Yorumlar

  1. eşinin ellerine sağlık sana afiyetolsun canım:))

    YanıtlaSil
  2. HAYATMUTFAKTA_kininyanında_GÜZEL25 Ocak 2012 18:09

    Konuda geçen 'eş' olarak teşekkür ediyorum :)) Benim için de bir zevk raclette yapmak.
    Kullananlar için yanında alkol (bezay şarap), kullanmayanlar için çay olursa midenize oturmasını önlemiş oluyorsunuz :))

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

KAÇ BARDAK, KAÇ KAŞIK, KAÇ GRAM

BESİN SU BARDAĞI ÇAY BARDAĞI KAHVE FİNCANI ÇORBA KAŞIĞI Su 250 g 100 g 75 g 15 g Süt 250 g 100 g 75 g 15 g Toz şeker 200 g 80 g 70 g 20 g Pirinç 250 g 100 g 70 g 15 g Bulgur 200 g 75 g 60 g 20 g Fasulye 200 g 75 g 60 g Mercimek 200 g 75 g 60 g 15 g İrmik 180 g 70 g 55 g 12 g Pudra şekeri 110 g 50 g 30 g 12 g Toz şeker 170 g 75 g 60 g 15 g Nişasta 50 g 30 g 10 g Un 110 g 50 g 30 g 12 g Galeta unu 120 g 60 g 40 g 10 g Kaşar peyniri(rende) 90 g 40 g 30 g 4 g Süt 200 g 100 gr 65 g 15 g Krema 210 g 110 g 70 g Yoğurt ...

ÇİN LAHANASINDAN SARMA

Lahana sarması ama lahanası biraz değişik, en azından ben ilk defa gördüm buralara gelince. Yer değişikliğinin bu gibi faydalarını da görmek gerekir diye kendime  hatırlatıyorum bu yazıyı yazarken. Belki her yerde vardır ama benim dikkatimi son zamanlarda çeken bir lahana bu; Çin Lahanası... Ben lahana sarmasını çok sık yapmam ama yapmam gereken zamanlar da oluyor tabii, lezzetli bir yemek sonuçta. Güzel yapılmış bir lahana sarmasını yemek de çok zevklidir ayrıca. Bunun için de güzel bir lahana bulmak gerekir, işte bundan dolayı buradaki arkadaşlar ile uzun zamandır arayış içindeydik, denemeler ve tavsiyeler sonucunda bize en yakın lezzeti verecek olan lahanayı bulduk. Şimdi herkes Çin Lahanasını kullanıyor ve çok da memnunuz. Kolay sarılabilir olması ise en güzel tarafı... Bizim lahanalarımıza göre biraz küçük ama olsun hiç fire vermeden sarılabiliyor, en içte kalan göbek kısmı da salatalarda çok lezzetli oluyor. Bu salatayı da bir başka tarifte anlatırım... MALZEMELER ...

SADE YAĞLI UN KURABİYESİ

Çocukluğa hep bir özlem var bende... Hadi seni çocukluğuna götürelim gel deseler, hiç düşünmeden koşarım... Çocukluğumun günlerine gitmek için uzun uzun düşünürüm, hafızamın derinliklerinden bir kaç gün yakalarsam ne mutlu bana... Bazen de hiç düşünmeden geliverir hatıralar... Büyüyoruz... Her şey geride kalıyor... Ve bazen küçük bir şey geride kalanları hatırlatıveriyor...   Un kurabiyesi de öyle benim için. Yıllar öncesine götürür beni...   Bu deneme de bunun için aslında. Sanırım biraz olsun aradığım lezzet ve kokuyu buldum. Tarif için masmavi3_mutfakta`ya teşekkür ederim...   Sade yağ ile yapılmış bir un kurabiyesi. Sade yağ yapımından bahsetmiştim, aslında çok zor değil.   Geniş bir tencereye tereyağını koyun ve ateşi kısık ateşe ayarlayıp, kaynamadan erimesini, üstünün beyaz köpük bağlamasını bekleyin, yaklaşık yarım saatte böyle bir görüntü oluşuyor, üstüne biriken köpükleri toplayın ve köpük bitene kadar işleme devam edin, sonunda sapsarı ren...