Ana içeriğe atla

MOR SALKIMLARDAN İFTAR SOFRALARINA




Böyle kocaman kocaman bir mor salkım yumağı görürsün ve yıllar yıllar öncesine doğru akar gidersin... 
Unutmazsın küçük yaşta olsan da hayatının bazı parçalarını. Güzel hatıralar kısmında yer almıştır onlar, sürekli hatırlanmak isterler. 
Mor salkımları gördüğüm zaman, aklımda çok büyük olan ama aslında küçük bir balkona doğru yol alırım.  
Öyle bir balkon ki; ön cephesi salkım salkım mor salkımlarla kaplı. Balkona çıkınca aşağı sokağa bakmak istesem kafamı sağa sola oynatarak mor salkımların arasından bir boşluk aramak zorunda kalırım. 
Öyle bir balkon ki; kasabaya gelen kıvrımlı dağ yollarından en son viraja geldiğiniz zaman hemen caminin sağında mor salkımları ile gördüğümüz zaman içimiz kıpır kıpır olur... 
O virajda biz görürdük mor salkımlı balkonu ve o balkonda mor salkımların arkasında iki çift göz de gelen arabamızı... Anneannem ve büyükbabam, gelenleri beklerlerdi yola bakarak...
Her yaz, her bayram... Bir araya gelmek güzeldi, teyzem, dayım, onların çocukları, anneanem ve büyükbabam... 
Ramazan günlerinde daha bir güzel olurdu o balkon. O zamanlar onlu yaşlarımdayım...
Sıcak günlerde tutulan oruçlar zamanı. İftara ulaşmak için uzun saatlerin beklendiği zamanlar. 
Sabah erken güzel olurdu balkon, aşağıdaki bahçeye tepeden bakarak hangi çiçekler açmış, hangi ağaçlarda meyve var diye merakla seyretmek zevkti. O bahçeyi sulamak ise büyük bir iş ve belki de büyük bir eğlence...
Çocukların hepsi sulamak için can atardı küçükken ama en zoru akşam serinliğini beklemekti. 
Öğleden sonranın sıcağında balkon kapısı kapanırdı. Sıcağın içeri girmesi engellenirdi ama anneannemin kara sinekleri içeri girmenin bir yolunu mutlaka bulurdu. Ve sineklikle sinek avlamak çocukların oyunu oluverirdi, sonunda kenarı köşesi kırılan sineklikler kapının arkasındaki yerlerine asılırdı... 
Akşama doğru mutfak hareketlenir, herkes bir şeyler yapmaya başlardı. Ev yapımı domates salçası ve taze biberlerin zeytinyağında kavrulmasıyla bütün eve yayılan kokudan iftar zamanının yaklaştığını ve güzel bir tarhana çorbası ile oruçların açılacağını anlardım. Bakır bir tencerede pişen ev yapımı tarhananın tadını hiç bir yerde bulamazsınız. Ve yanında yaz turşusu... 
Bütün hazırlananlar sırayla mor salkımlı balkona kurulan yer sofrasının üstüne yerleştirilir ve herkes sofranın kenarına yan yana dizilerek otururdu. Hemen yanıbaşımızdaki camiden ezan okunmasını beklerdik. Sonra bir anda kaşık sesleri ve tatlı bir iftar başlardı... 
Ne zaman böyle mor salkımlar görsem o iftar sofralarına giderim, o lezzet dolu tarhana çorbasını koklarım ve anneannem, büyükbabam gelir gözlerimin önüne, Allah rahmet eylesin diyerek dönerim bu günlere... 
Eski günler, güzel hatıralar geri gelmez, ben giderim onlara... Bazen bir mor salkımla bazen başka şeylerle... Beni o günlere götüren çok şey olduğu için de şanslı olduğumu düşünürüm...







 

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

KAÇ BARDAK, KAÇ KAŞIK, KAÇ GRAM

BESİN SU BARDAĞI ÇAY BARDAĞI KAHVE FİNCANI ÇORBA KAŞIĞI Su 250 g 100 g 75 g 15 g Süt 250 g 100 g 75 g 15 g Toz şeker 200 g 80 g 70 g 20 g Pirinç 250 g 100 g 70 g 15 g Bulgur 200 g 75 g 60 g 20 g Fasulye 200 g 75 g 60 g Mercimek 200 g 75 g 60 g 15 g İrmik 180 g 70 g 55 g 12 g Pudra şekeri 110 g 50 g 30 g 12 g Toz şeker 170 g 75 g 60 g 15 g Nişasta 50 g 30 g 10 g Un 110 g 50 g 30 g 12 g Galeta unu 120 g 60 g 40 g 10 g Kaşar peyniri(rende) 90 g 40 g 30 g 4 g Süt 200 g 100 gr 65 g 15 g Krema 210 g 110 g 70 g Yoğurt ...

BUĞDAYSIZ AŞURE

Bereketlensin evler... Mis gibi aşure koksun bütün odalar... Az ya da çok... Yapmak isterim her sene... Ama aşureyi  sevip de yiyemiyorsanız buğdaydan dolayı yani gluten alerjiniz varsa pirinç kullanın buğday yerine. MALZEMELER 2 su bardağı pirinç ½ su bardağı nohut ½ su bardağı fasulye 2 su bardağı şeker 5-6 tane karanfil ( suda bekletin ) Kuru incir, kuru kayısı, kuru üzüm ( suda bekletin ) Ceviz içi, fındık içi, tarçın ve kendi zevkiniz ve alışkalıklarınıza göre başka şeyler de ilave edebilirsiniz. Pirinci 15 su bardağı su ile kaynatmaya başlayın. Su oranını kendinize göre ayarlayabilirsiniz. Buğday taneleri yumuşamaya başlayınca, yine akşamdan ıslattığınız ve haşladığınız nohut ve fasulyeyi ilave edin ve beraber kaynatın. Nohutun kabuklarını da ayıklayabilirseniz daha güzel olur. Şekerini de ilave edin. Pişdiğinden ve iyice birbirleri ile özleştiğinden emin olduktan sonra ateşi söndürün. Küçük küçük doğradığınız ve suda beklettiğiz ...

ÇİN LAHANASINDAN SARMA

Lahana sarması ama lahanası biraz değişik, en azından ben ilk defa gördüm buralara gelince. Yer değişikliğinin bu gibi faydalarını da görmek gerekir diye kendime  hatırlatıyorum bu yazıyı yazarken. Belki her yerde vardır ama benim dikkatimi son zamanlarda çeken bir lahana bu; Çin Lahanası... Ben lahana sarmasını çok sık yapmam ama yapmam gereken zamanlar da oluyor tabii, lezzetli bir yemek sonuçta. Güzel yapılmış bir lahana sarmasını yemek de çok zevklidir ayrıca. Bunun için de güzel bir lahana bulmak gerekir, işte bundan dolayı buradaki arkadaşlar ile uzun zamandır arayış içindeydik, denemeler ve tavsiyeler sonucunda bize en yakın lezzeti verecek olan lahanayı bulduk. Şimdi herkes Çin Lahanasını kullanıyor ve çok da memnunuz. Kolay sarılabilir olması ise en güzel tarafı... Bizim lahanalarımıza göre biraz küçük ama olsun hiç fire vermeden sarılabiliyor, en içte kalan göbek kısmı da salatalarda çok lezzetli oluyor. Bu salatayı da bir başka tarifte anlatırım... MALZEMELER ...