Ana içeriğe atla

ANNE OLUNCA ANNEMİ ANLAMAK...



Anne olunca anlarsın...
Şimdilerde en çok tekrar ettiğim, aklımın her köşesinde, bana hep annemi hatırlatan bir söz. Anneleri anlamak kolay değil onlar gibi düşünmeden, öyle düşünmelerine sebeb olan olayları yaşamadan...
Annemi düşünürüm neredeyse her gün, babamı da, herkesi düşünürüm aslında ama annemi bir ayrı... Günün her hangi bir saati şöyle bir geçiverir aklımdan bazen, bazen de uzun uzun...
Kendi çocukluğumu düşündükçe yine aklımda hep annem, babamın yeri de ayrı, ikisini ayıramam onları çok seviyorum, iyi ki onların kızı olarak dünyaya gelmişim...
Kendinizi anneniz  gibi gördüğünüz oldu mu hiç...
Kendimi annem gibi görüyorum bazen. Ağzımdan çıkan bazı kelimelerin kulağımda bıraktığı ses aynı annem, bazı hareketlerden sonra aynı annem gibi yaptım diyorum. Sanırım bu benzerlikler  zamanla da artacak.
Anne olmak zor, hem fiziksel hem de duygusal . Sürekli çocuklarını düşünmek, onların iyi olması için dualar etmek, kendini bile hiçe saymak çocuklar için, karşılıksız sevmek ölümüne. Bunlar anne olunca oluşan duygular, sonradan ekleniyor sanki insana. Daha kucağımıza aldığımız ilk saniyeden itibaren endişelenmek, merak etmek.
Eskileri düşünürüm de daha bir zormuş sanki anne olmak; sabırla haber beklemek,  yollarını gözlemek, daha bir meşakkat istiyormuş annelik o zamanlar. Güç isterdi herşey; kışın soba yakmak, çamaşırı elde yıkamak, telefonsuz günlerde çocuklarından merakla haber beklemek, ya da yollarını gözlemek ne zaman gelir diye. Yoktu ki o zamanlar şimdiki gibi muhteşem cep telefonları, öyle hemen mesajlarla sorulsun, neredesin,  ne yapıyorsun... O zamanların annelerini daha bir takdir ediyorum, bize göre daha zormuş hayat.
Annelik bu dönemde kolay mı sanki, gene zor, her dönemin kendine göre zorlukları var tabii.
Çocuklarımız için endişeleniyoruz, acaba iyi yetiştirebiliyor muyum, mutlular mı, benden ne bekliyorlar, nasıl davranmalı, bir dertleri mi var, onlara uyum sağlayabiliyormuyum, sorunlarına yardımcı olabiliyormuyum, nerede yanlış yapıyorum... Bu sorular hiç bitmiyor. Onların hareketlerini izliyoruz, gözlerinin içine bakıyoruz. Bu ve buna benzer endişeleri bütün anneler yaşıyor aslında, belki bazıları daha fazla bazıları daha az, ama herkesin çocukları için bir endişesi var.  Ne ilginçtir ki kendi annemiz dahil olmak üzere kendimiz anne olmadan anlayamıyoruz bu durumu.
Oysa artık anlıyorum neden balkonlarda beklendiğimi, neden paltomun önünü düğmelemem gerektiğini, telefonda sesinin neden titrediğini, konuşurken bazen gözlerini neden kaçırdığını, sebebini anlayamadığım kızgınlıklarını, hayır dediği şeylere neden sorusunu sormamam gerektiğini... Çünkü o bir anne ve annelerin mutlaka bildiği ve hissettiği bir şeyler vardır, artık anlıyorum ve sana hak veriyorum anne...
Elleriniz dert görmesin SEVGİLİ ANNELER,

ANNELER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN...







 

Yorumlar

  1. beni duygulandırdın sevincim seninde anneler günün kutlu olsun.

    YanıtlaSil
  2. Bakıyorum da anne-kız sanal ortamı sevdiniz... :)
    Ben de annemin, annenin, senin ve tüm annelerin anneler gününü kutluyorum...
    Allah hiçbir anneye (eee babaya da tabii) çocuklarının acılarını göstermesin...

    YanıtlaSil
  3. Ne güzel yazmışsınız, beğenerek okudum.Çok sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  4. İnsan zamanla annesine gittikçe daha benziyor. Anneler günün kutlu olsun. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  5. sevgilerimle canım anneler günün kutlu olsun harika bir yazı:))

    YanıtlaSil
  6. Selam, ne güzel şeyler yazmışsınız...Fatoşun mutfak günlüğü

    YanıtlaSil
  7. Canim anneler gunun kutlu olsun. Her gunun guzel mutlu huzurlu olsun.
    Bende endiseli anneyim ama hic olmamak en iyisi..
    Rabbaim ne yazdiysa onu yasarlar. Biz hayirlisini isteyelim o olsun insallah.
    Sevgiler canim..

    YanıtlaSil
  8. Seninde anneler günün kutlu olsun canım. sevgiler

    YanıtlaSil
  9. çok güzel bir yazı allah herkesin annesine uzun ömürler versin.vefat etmiş annelerin mekanları cennet olsun.

    YanıtlaSil
  10. yazın çok duygusaldı, etkilendim. senin ve tüm annelerin anneler gününü kutlarım...

    YanıtlaSil
  11. benim annemde aynı şeyleri söylerdi ve tamamen haklıymış,anne olduktan sonra daha çok anladım onun kıymetini..
    anneler günün kutlu olsun canım..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

KAÇ BARDAK, KAÇ KAŞIK, KAÇ GRAM

BESİN SU BARDAĞI ÇAY BARDAĞI KAHVE FİNCANI ÇORBA KAŞIĞI Su 250 g 100 g 75 g 15 g Süt 250 g 100 g 75 g 15 g Toz şeker 200 g 80 g 70 g 20 g Pirinç 250 g 100 g 70 g 15 g Bulgur 200 g 75 g 60 g 20 g Fasulye 200 g 75 g 60 g Mercimek 200 g 75 g 60 g 15 g İrmik 180 g 70 g 55 g 12 g Pudra şekeri 110 g 50 g 30 g 12 g Toz şeker 170 g 75 g 60 g 15 g Nişasta 50 g 30 g 10 g Un 110 g 50 g 30 g 12 g Galeta unu 120 g 60 g 40 g 10 g Kaşar peyniri(rende) 90 g 40 g 30 g 4 g Süt 200 g 100 gr 65 g 15 g Krema 210 g 110 g 70 g Yoğurt ...

ÇİN LAHANASINDAN SARMA

Lahana sarması ama lahanası biraz değişik, en azından ben ilk defa gördüm buralara gelince. Yer değişikliğinin bu gibi faydalarını da görmek gerekir diye kendime  hatırlatıyorum bu yazıyı yazarken. Belki her yerde vardır ama benim dikkatimi son zamanlarda çeken bir lahana bu; Çin Lahanası... Ben lahana sarmasını çok sık yapmam ama yapmam gereken zamanlar da oluyor tabii, lezzetli bir yemek sonuçta. Güzel yapılmış bir lahana sarmasını yemek de çok zevklidir ayrıca. Bunun için de güzel bir lahana bulmak gerekir, işte bundan dolayı buradaki arkadaşlar ile uzun zamandır arayış içindeydik, denemeler ve tavsiyeler sonucunda bize en yakın lezzeti verecek olan lahanayı bulduk. Şimdi herkes Çin Lahanasını kullanıyor ve çok da memnunuz. Kolay sarılabilir olması ise en güzel tarafı... Bizim lahanalarımıza göre biraz küçük ama olsun hiç fire vermeden sarılabiliyor, en içte kalan göbek kısmı da salatalarda çok lezzetli oluyor. Bu salatayı da bir başka tarifte anlatırım... MALZEMELER ...

BUĞDAYSIZ AŞURE

Bereketlensin evler... Mis gibi aşure koksun bütün odalar... Az ya da çok... Yapmak isterim her sene... Ama aşureyi  sevip de yiyemiyorsanız buğdaydan dolayı yani gluten alerjiniz varsa pirinç kullanın buğday yerine. MALZEMELER 2 su bardağı pirinç ½ su bardağı nohut ½ su bardağı fasulye 2 su bardağı şeker 5-6 tane karanfil ( suda bekletin ) Kuru incir, kuru kayısı, kuru üzüm ( suda bekletin ) Ceviz içi, fındık içi, tarçın ve kendi zevkiniz ve alışkalıklarınıza göre başka şeyler de ilave edebilirsiniz. Pirinci 15 su bardağı su ile kaynatmaya başlayın. Su oranını kendinize göre ayarlayabilirsiniz. Buğday taneleri yumuşamaya başlayınca, yine akşamdan ıslattığınız ve haşladığınız nohut ve fasulyeyi ilave edin ve beraber kaynatın. Nohutun kabuklarını da ayıklayabilirseniz daha güzel olur. Şekerini de ilave edin. Pişdiğinden ve iyice birbirleri ile özleştiğinden emin olduktan sonra ateşi söndürün. Küçük küçük doğradığınız ve suda beklettiğiz ...