Ana içeriğe atla

BİRAZ ALSANCAK, BİRAZ KARŞIYAKA YANİ BİR TUTAM İZMİR...




Bu sene böyle oldu...
Alsancak ile başladık tatilimize, Karşıyaka ile bitirdik...
Yaz tatili çoktan bitti farkındayım, biraz gecikmeli bir yazı oldu... İçimden geldiği gibi derim ben hep, yazı yazmak da öyle...
Cenevre`ye geldiğimizden beri Türkiye`ye gelmeyi dört gözle bekliyoruz, özlüyoruz, istiyoruz, seviyoruz... Geldiğimiz ilk günler hayran hayran bakıyoruz öyle...
İzmir`i görmek istedik bu sene, kısa da olsa biraz havasını koklayalım dedik.
Güzelmiş gerçekten, şarkılar yazıldığı kadar varmış... Ve seyredebildiğimiz kadar seyrettik...
Denizinde huzur veren bir güzellik var... Çoşkusu, kıpırtısı, mavisi, beyaz köpükleri, özgürce uçan martıları...

İskeleye yanaşan gemiler, onlardan inen insanlar ve binenler... Ve yeniden gelen gemiler... Hızlı bir şehir...
İnsanların cıvıl cıvıl olması hoşumuza gitti... Cıvıl cıvıl ve bir o kadar da hareketli...

Sahil boyunca sıralanmış bu evlerden her daim denizin sesini duymak ve kıpırtısını görmek insanın yaşam enerjisini arttırır sanırım...
  Ve Karşıyaka`da gün batarken Alsancak`da bu anı seyredebilmek...
Ve ve ve en güzeli de akşam karanlığında şıkır şıkır ışıkları ile süslü faytonlar... Atların ayak seslerinin kulağınıza melodi olduğu, sahil turu atabileceğiniz tatlı bir fırsat...
Bir çok kültüre ev sahipliği yapmış bir tarihe sahip bir şehir... Bu nedenle tarihi eserleri, anıtları, heykelleri, hikayeleri çok fazla... 
Alsancak Kordonboyun`da bulunan Cumhuriyet Ağacı heykeli Kurtuluş Savaşın`da Atatürk ve askerleri simgeliyor, heykelin altında bulunan sütunda da Cumhuriyet Tarihi anlatılmış...

Atatürk Anıtı; Cumhuriyet Meydanı`na milli mücadeleyi temsil etmek üzere 1932 yılında dikilmiş...  Mustafa Kemal Atatürk`ün `` Ordular, İlk Hedefiniz Akdeniz`dir. İleri ! `` emrini verdiği anı betimleyen atlı bronz heykeli.
Çağdaş kadını simgeleyen farklı figürlerdeki heykeller...

İzmir`in sembolü Saat Kulesi... Etrafındaki kuşlar insanlara alışmış, insanlar kuşlara...
1901 yılında Sultan Abdülhamit`in tahta çıkışının 25`nci yıldönümü nedeni ile yaptırılmış.
Konak meydanında yükselen bir eser. Kulenin saati Alman İmparatoru II. Wilhelm tarafından armağan edilmiş.

Hükümet Konağı 1868-1872 yılları arasında yapılmış ve Kurtuluş Savaşın`da önemli olaylara sahne olmuş, 9 Eylül 1922 tarihinde İzmir`in kurtuluşu Türk ordusunun Türk bayrağını Hükümet Konağı`na çekmesiyle tarihe yazılmış...

Konak ( Yalı ) Cami çinileri ve sekizgen yapısıyla hemen dikkatinizi çeken bir özelliğe sahip. Mehmet Paşa kızı Ayşe Hatun tarafından 18. yüzyılda yaptırılmış...

Ve böylece gönlümüze bir tutam İzmir serpildi... Tadı da damağımızda kalsın unutmayalım diye kahveler de anılarımızda yerini aldı...







Temmuz, Ağustos 2014

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

KAÇ BARDAK, KAÇ KAŞIK, KAÇ GRAM

BESİN SU BARDAĞI ÇAY BARDAĞI KAHVE FİNCANI ÇORBA KAŞIĞI Su 250 g 100 g 75 g 15 g Süt 250 g 100 g 75 g 15 g Toz şeker 200 g 80 g 70 g 20 g Pirinç 250 g 100 g 70 g 15 g Bulgur 200 g 75 g 60 g 20 g Fasulye 200 g 75 g 60 g Mercimek 200 g 75 g 60 g 15 g İrmik 180 g 70 g 55 g 12 g Pudra şekeri 110 g 50 g 30 g 12 g Toz şeker 170 g 75 g 60 g 15 g Nişasta 50 g 30 g 10 g Un 110 g 50 g 30 g 12 g Galeta unu 120 g 60 g 40 g 10 g Kaşar peyniri(rende) 90 g 40 g 30 g 4 g Süt 200 g 100 gr 65 g 15 g Krema 210 g 110 g 70 g Yoğurt ...

BUĞDAYSIZ AŞURE

Bereketlensin evler... Mis gibi aşure koksun bütün odalar... Az ya da çok... Yapmak isterim her sene... Ama aşureyi  sevip de yiyemiyorsanız buğdaydan dolayı yani gluten alerjiniz varsa pirinç kullanın buğday yerine. MALZEMELER 2 su bardağı pirinç ½ su bardağı nohut ½ su bardağı fasulye 2 su bardağı şeker 5-6 tane karanfil ( suda bekletin ) Kuru incir, kuru kayısı, kuru üzüm ( suda bekletin ) Ceviz içi, fındık içi, tarçın ve kendi zevkiniz ve alışkalıklarınıza göre başka şeyler de ilave edebilirsiniz. Pirinci 15 su bardağı su ile kaynatmaya başlayın. Su oranını kendinize göre ayarlayabilirsiniz. Buğday taneleri yumuşamaya başlayınca, yine akşamdan ıslattığınız ve haşladığınız nohut ve fasulyeyi ilave edin ve beraber kaynatın. Nohutun kabuklarını da ayıklayabilirseniz daha güzel olur. Şekerini de ilave edin. Pişdiğinden ve iyice birbirleri ile özleştiğinden emin olduktan sonra ateşi söndürün. Küçük küçük doğradığınız ve suda beklettiğiz ...

ÇİN LAHANASINDAN SARMA

Lahana sarması ama lahanası biraz değişik, en azından ben ilk defa gördüm buralara gelince. Yer değişikliğinin bu gibi faydalarını da görmek gerekir diye kendime  hatırlatıyorum bu yazıyı yazarken. Belki her yerde vardır ama benim dikkatimi son zamanlarda çeken bir lahana bu; Çin Lahanası... Ben lahana sarmasını çok sık yapmam ama yapmam gereken zamanlar da oluyor tabii, lezzetli bir yemek sonuçta. Güzel yapılmış bir lahana sarmasını yemek de çok zevklidir ayrıca. Bunun için de güzel bir lahana bulmak gerekir, işte bundan dolayı buradaki arkadaşlar ile uzun zamandır arayış içindeydik, denemeler ve tavsiyeler sonucunda bize en yakın lezzeti verecek olan lahanayı bulduk. Şimdi herkes Çin Lahanasını kullanıyor ve çok da memnunuz. Kolay sarılabilir olması ise en güzel tarafı... Bizim lahanalarımıza göre biraz küçük ama olsun hiç fire vermeden sarılabiliyor, en içte kalan göbek kısmı da salatalarda çok lezzetli oluyor. Bu salatayı da bir başka tarifte anlatırım... MALZEMELER ...