Ana içeriğe atla

ÇİKOLATA


Herkesin severek yediği, çocukların da adeta  taptığı bir yiyecek çikolata. O kadar çok çeşidi var ki; iştah açıcı renklerde, albeni diyen farklı şekillerde, farklı aromalarda, çeşit çeşit meyveli, hatta biberli... Eminim herkes kendi damak  zevkine göre bir çeşit bulabilir.
Ama nedense çikolata çocuklardan hep uzak tutulmaya çalışılır. Faydalarını öğrendiğim gün bu fikrimi değiştirmiştim, onun için herhangi bir kısıtlama yapmadım, tabii içinde ne olduğunu bilmek ve üreticilerine dikkat etmek kaydıyla. Faydalarını hatırlatmadan önce çikolata ve tarihi ile ilgili okuduğum yazılardan öğrendiklerimi iletiyorum;
İspanyol kâşifler Kristof Kolomb ve Hernán Cortés, 16. yüzyılda Orta Amerika`ya yaptıkları geziden bir içecek getirirler. Bu, Mayaların ve Azteklerin öğütülmüş kakao çekirdeklerini  suyla karıştırarak elde ettikleri bir içecektir. Çikolata olan bu içeceğin ismi Aztek dilinde "ekşi, acı içki" anlamına gelen “xococ” kelimesi ve su anlamına gelen “ātl” kelimesinden türemiş. Bu içeceği Aztekler, içine biber ve başka baharatlar katarak soğuk olarak içiyorlarmış. İspanyollar ise aynı içkiyi şekerli olarak içmeye başlamışlar.
Yaklaşık olarak 100 yıl boyunca gizemini koruyan çikolata, Fransa'ya ve Avrupa'nın öteki ülkelerine ancak 17. yüzyılda yayılabilmiş. Bu yavaş yayılmanın sebebi ise o dönemlerde oldukça pahalı ve sadece elit kesim tarafından içilen bir içecek olmasıymış. 4000 yıllık tarihi boyunca, yakın geçmişe kadar hep sıvı şeklinde, içecek olarak tüketilmiş… 
1700'lerde İngilizler süt katarak içeceğin tadını geliştirmişler. Yumuşak, tatlı ve yenebilir çikolata yapma yöntemi ise 19. yüzyılın ortalarında bulunmuş.
Çikolata üreten ilk fabrika olan Van Houten 1815’te Hollanda’da kurulmuş olmakla birlikte çikolatanın  asıl gelişim yeri İsviçre'dir.
1819 yılında François-Louis Cailler`in  Vevey'de ismini taşıyan Cailler çikolata fabrikasını açmasıyla İsviçre`nin çikolata macerası başlamış. Uzun denemelerden sonra, damadı Daniel Peter 1875 yılında ilk sütlü çikolata tabletini piyasaya sürmüş. 
19 yy’da yetersiz beslenme sebebiyle bebek ölümleri artmaya başlamış ve İsviçre’de de o dönemde her 5 çocuktan biri 1 yaşına gelmeden hayatını kaybetmekteymiş. 1867'de arkadaşı kimyacı Henri Nestlé (Heinrich Nestle, Alman asıllıdır...)'nin sütten sıvının buharlaştırılarak süt tozu elde edilmesini sağlayan yöntemi bulması hem binlerce bebeğin hayatını kurtaran mamanın hem de sütlü çikolatanın üretilmesini sağlamış ve böylece çikolata farklı bir anlam kazanmış.
Henri Nestlé, 1866'da İsviçre-Vevey’de kendi şirketini kurmuş, soyadı olan ve aynı zamanda Almanca’da küçük kuş yuvası anlamına gelen Nestlé  firması ortaya çıkmıştır. Logosu da “yuvada yavrularını besleyen kuş” olur...
Rudolphe Lindt, kakao kütlesine kakao yağı ekleyerek yumuşak, eriyen çikolata yapmanın sırrını keşfetmiş ve böylece Lindt çikolataları 1879 yılında Zürih'de üretilmeye başlanmıştır. Lindt, çikolata formülünü ve fabrikasını 1899 yılında Rudolf Sprüngli'ye satar. Bu tarihten itibaren firma çikolataları 'Lindt & Sprüngli' ismi ile üretmektedir.
Milka; 1901 yılında Neuchâtel`de, İsviçre`de çikolata üreticisi Philippe Suchard tarafından üretilmeye başlanmıştır.1893 yılında Suchard İsviçre`nin ilk uluslararası markası olmuştur. O zamanlarda çikolataya henüz süt karıştırılmadığı için( çikolata içeceği hariç ),koyu renkli ve kekremsi bir tadı varmış. 1901 yılında Milka adı ile ilk sütlü tablet olarak üretilmiş ve böylece Lila Efsane başlamıştır. Paketini hepimizin bildiği lila inek ve Alp Dağları`nın doğal manzarası süsler.
                                          







 








Yorumlar

  1. Ikisatirdokturmelik24 Mart 2012 11:16

    Ben ilk kakao ve sutu birlestirip cikolatayi yapanin belcikalilar oldugunu saniyordum....Sasirdimmmmmmm...yeni bir sey ogrendim, bilgine saglik tatlim. (*.*)

    YanıtlaSil
  2. Ne güzel bir paylaşım olmuş.Zevkle okudum..
    Sevgiler canım..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

KAÇ BARDAK, KAÇ KAŞIK, KAÇ GRAM

BESİN SU BARDAĞI ÇAY BARDAĞI KAHVE FİNCANI ÇORBA KAŞIĞI Su 250 g 100 g 75 g 15 g Süt 250 g 100 g 75 g 15 g Toz şeker 200 g 80 g 70 g 20 g Pirinç 250 g 100 g 70 g 15 g Bulgur 200 g 75 g 60 g 20 g Fasulye 200 g 75 g 60 g Mercimek 200 g 75 g 60 g 15 g İrmik 180 g 70 g 55 g 12 g Pudra şekeri 110 g 50 g 30 g 12 g Toz şeker 170 g 75 g 60 g 15 g Nişasta 50 g 30 g 10 g Un 110 g 50 g 30 g 12 g Galeta unu 120 g 60 g 40 g 10 g Kaşar peyniri(rende) 90 g 40 g 30 g 4 g Süt 200 g 100 gr 65 g 15 g Krema 210 g 110 g 70 g Yoğurt

ÇİLEKLİ, MUZLU KEK

Çilek sevmeyen yoktur diyemeyeceğim çünkü sevmeyenler olduğunu biliyorum. Çilek sevmediklerini ilk öğrendiğim zaman inanamamıştım. Çileğin sevilmeme ihtimalini hiç aklıma getirmediğimi o zaman fark ettim. Bu sebebten, çilek sevmeyenler sadece muzlu yapabilir... Ve en çok sevdiğim kek hamuru çilek ve muzla birleşince çok güzel bir kek çıktı ortaya. Denemelisiniz... Ilık ılık yiyebilirsiniz ya da meyveli olduğu için buzdolabında tutarsanız, dolaptan çıkarıp soğuk soğuk da yiyebilirsiniz. Soğuk yemek daha çok hoşuma gitti... Bu kek hamuru suyla yapılan kek hamuru. İçine istediğiniz malzemeleri ilave edebilirsiniz... MALZEMELER   4 tane yumurta 1 su bardağı şeker 1 su bardağı sıvı yağ 1 su bardağı su 3 su bardağı un 1 paket kabartma tozu 1 paket vanilya Yeteri kadar muz ve çilek ( miktarı size bağlı ) Yumurta ve şekeri iyice çırptıktan sonra diğer malzemeleri de ilave edip karıştırın. Ufak ufak doğradığınız muzları da ilave edin ve ezmeden yavaşca karıştırın. Yağl

ÇİN LAHANASINDAN SARMA

Lahana sarması ama lahanası biraz değişik, en azından ben ilk defa gördüm buralara gelince. Yer değişikliğinin bu gibi faydalarını da görmek gerekir diye kendime  hatırlatıyorum bu yazıyı yazarken. Belki her yerde vardır ama benim dikkatimi son zamanlarda çeken bir lahana bu; Çin Lahanası... Ben lahana sarmasını çok sık yapmam ama yapmam gereken zamanlar da oluyor tabii, lezzetli bir yemek sonuçta. Güzel yapılmış bir lahana sarmasını yemek de çok zevklidir ayrıca. Bunun için de güzel bir lahana bulmak gerekir, işte bundan dolayı buradaki arkadaşlar ile uzun zamandır arayış içindeydik, denemeler ve tavsiyeler sonucunda bize en yakın lezzeti verecek olan lahanayı bulduk. Şimdi herkes Çin Lahanasını kullanıyor ve çok da memnunuz. Kolay sarılabilir olması ise en güzel tarafı... Bizim lahanalarımıza göre biraz küçük ama olsun hiç fire vermeden sarılabiliyor, en içte kalan göbek kısmı da salatalarda çok lezzetli oluyor. Bu salatayı da bir başka tarifte anlatırım... MALZEMELER Soğa